Fotoğraf Afrika'daki açlığı çok net ve acı bir biçimde vurguluyor. Bu küçük afrikalı çocuk bir kilometre öteki Birleşmiş Milletler yardım kampına yürürken artık açlıktan bitap düşmüş. Daha da kötüsü arkasında onun ölmesini bekleyen bir akbaba var... Fotoğraf 1994 yılında Somali'de Amerikalı bir gazeteci olan Kevin Carter tarafından çekilmiş ve Kevin Carter bu fotoğraf ile "Pulitzer ödülünü" kazanmış. Hikayenin en acı tarafıysa Kevin Carter Somali'den dönünce bir süre bu çocuğu araştırmış fakat bulamamış. Orada gördüklerinden çok etkilenen Amerikalı gazeteci bir süre sonra derin deprosyana girmiş ve 3 ay sonra hayatına son vermiş.

4 Kasım 2009 Çarşamba

KIZILDERİLİ KABİLE ŞEFLERİ oturan boğa

Oturan Boğa

Oturan Boğa (Yerli dilinde: Tatanka Iyotake) (183115 Aralık 1890), ABD ordularına karşı savaşan son kızılderili kabile şefi. Siyuların Lakota grubunun Hunkpapa kolunun reisi ve 25 Haziran 1876'de 7. Amerikan Süvari Birliği'ni yenen 3.500 savaşçının lideri.

Soykırım korkusuyla kabilesini Kanada'ya göç ettirdi ve 1881'e kadar orada yaşadı. Montana'daki bir ABD birliğine saldırınca yakalandı, ancak Amerikan hükümeti tarafından affedildi.

Hayatının geri kalan kısmını, Vahşi Batı Sirki ile dolaşarak geçirdi. Büyük ilgi odağı olan Oturan Boğa, seyircilere kendi dilinde küfür ederken, halk kendisine gülmüştür.

Aslında alakası olmadığı halde Hayalet Dansı hareketinin liderliği ile suçlandı ve kendisini tutuklamaya gelen polislerle çatışarak hayatını kaybetti. İronik bir şekilde, tutuklamaya gelen polisler, zamanında Oturan Boğa'yla birlikte beyazlara karşı savaşan, fakat sonradan beyazların yönetimine girerek yerli polisi olan kızılderililerdir.

Oturan Boğa'nın beyazlar üzerine yaptığı bir konuşmadan kesit,

(...) Sahip olma isteği onlarda bir hastalık olmuş. Bu insanlar, zenginlerin bozabileceği ama fakirlerin bozamayacağı birçok kural koymuşlar. Yönetici olan zenginleri güçlendirmek için fakirlerle güçsüzlerden vergiler alıyorlar. Bizim annemizin, toprağın, kendilerinin olduğunu söylüyor, komşularını çitler yaparak kendilerinden uzaklaştırıyorlar; toprağı binalarıyla ve diğer süprüntüleriyle çirkinleştiryorlar. Bu ulus, baharda yatağından taşarak, yoluna çıkan her şeyi yok eden bir ırmağa benziyor. (...) (wikipedi.özgür ansiklopedi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder