MEHMET REŞAD
Babası: Abdülmecid
Annesi: Tirimüjgan Sultan
Doğum Tarihi: 11 Eylül 1842
Vefatı: 10 Şubat 1918
Meşrutiyet, ilk ve ikinci defa II Abdülhamid zamanında ilân edilmişsede, saltanatı müddetince meşrutiyet hükümdarı olmak Sultan Mehmed Resad'a müyesser olmuştur. müşfik ve halim selim tabiatli olan Reşad bir meşrutiyet hükümdarı olarak iz bırakmıştır. Zaten kendisi de meşrutiyet hükümdarı tanınmak arzusunu birçok defalar bizzat tekrarlamıştır. Onun için aslında kuvvetli bir şahsiyete de sahip bulunmayan Mehmed Resad'in selefleri misillû şahsi icraatından ziyade rejim icabı elbette devrine ait icraatı ele almak lazımdır.
M. Resad'in padişahlığını kaplayan devrenin en büyük parçasını Ittihad ve Terakki partisinin iktidarı ile geçti. Ittihad ve Terakkinin zaman zaman diktatörlüğe varan SIKI idare tarzı memleket içi hâdiselerinin en mühim tarafını ve hususiyetini teşkil eder.
Meşrutiyet devrinde Mehmet Reşad padişahi ken çıkan üç mühim harb Osmanlı imparatorluğunu hedef tutmuş ve felâketler birbirini takip etmiştir. Önce 1911 de İtalyanların Trablusgarb'a hücumları ile başlayan harb, Traslubgarp ve on iki adananın elden gitmesiyle bitmiştir. İtalyan harbi sona ermeden Yunan, Bulgar, Karadağ ve Sırbistan hükümetleri aralarında birleşmişler ve Balkan harbini açmışlardır. Balkan harbi idaresizlik ve tedbirsizlik yüzünden tam bir felaket olmuş, kısa zamanda bütün Rumeli toprakları elimizden çıkmıştır.
1914 senesi temmuzunda Avrupa'da patlak veren Birinci Dünya harbinde Almanlar tarafından iltihakla iştirak edilmiş, Türk milletinin müthiş fedakârlık ve kahramanlığına rağmen bu harbde İttifak Devletlerinin mağlubiyeti Osmanlı İmparatorluğu için bir tasfiye mücadele sekline müncer olmuştur. Birinci Cihan Harbinde Türk orduları Çanakkale, Kafkas, Galicya ve Irak-Mısır cephelerinde çarpışmıştır. Çanakkale müdafaasi Türk tarihi için ayrı bir sehamet faslı teşkil etmektedir. Bilhassa Mustafa Kemalin Ari burnu müdafaasi ve Ana fartalar muhabereleri Çanakkale müdafaasının en parlak sahibelerini doldurmaktadır.
Çocukları: Ömer Hilmi Efendi, Ziyaeddin Efendi, Mahmut Necmeddin Efendi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder