AŞK VE ÇILGINLIK
İnsanlar yaratılmadan önce, iyi huylar ve kötü huylar
avare avare dolaşıyorlarmış. Günlerden bir gün,
SAFLIK " hadi saklambaç oynayalım " demiş. Bütün
huylar bu fikri beğenmişler. ÇILGINLIK " ben ebe olmak
istiyorum " diye bağırmış. Ve çılgınlık bir ağaca yaslanarak
saymaya başlamış. ŞEVKAT, ayın boynuzuna asılmış. İHANET,
çöp yığınının içine girmiş. SEVGİ, bulutların arasına saklanmış.
YALAN, bir taşın altına saklanacağını söyleyip gölün dibine
saklanmış. AŞKIN dışında, bütün huylar saklanacak yer bulmuşlar.
AŞK, kararsız bir şekilde nereye saklanacağını bilememiş. Son anda
sıçrayarak güllerin arasına girmiş ve saklanmış. ÇILGINLIK
saymayı bitirdiğinde, önce ayakta duran saklanmaya enerjisi
olmayan TEMBELLİĞİ görmüş. Sonra ŞEVKATİ ayın boynuzunda,
İHANETİ çöplerin arasında, SEVGİYİ bulutların içinde, YALANI
gölün dibinde ve TUTKUYU da dünyanın merkezinde bulmuş.
Sadece biri hariç, hepsini ebelemiş. ÇILGINLIK tam umutsuzluğa
kapılıyormuş ki, HASET kulağına AŞKIN yerini söylemiş.
ÇILGINLIK, çatallı bir sopayı güllerin arasına çılgınca saplamış.
AŞK elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çıkmış. Parmaklarının
arasından sicim gibi kan akıyormuş. ÇILGINLIK, bulama telaşı
ve heyacanı içinde AŞKIN gözlerini çatal sopayla kör etmiş.
"Ne yaptım ben" diye bağırmış. "Seni kör ettim, nasıl onarabilirim"
demiş. AŞK cevap vermiş: "Gözlerimi geri veremezsin ama benim
için bir şey yapmak istersen, benim klavuzum olabilirsin"
İşte ogün bugündür; AŞKIN GÖZÜ KÖRDÜR VE HER ZAMAN
ÇILGINLIK YANINDADIR.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder