Fotoğraf Afrika'daki açlığı çok net ve acı bir biçimde vurguluyor. Bu küçük afrikalı çocuk bir kilometre öteki Birleşmiş Milletler yardım kampına yürürken artık açlıktan bitap düşmüş. Daha da kötüsü arkasında onun ölmesini bekleyen bir akbaba var... Fotoğraf 1994 yılında Somali'de Amerikalı bir gazeteci olan Kevin Carter tarafından çekilmiş ve Kevin Carter bu fotoğraf ile "Pulitzer ödülünü" kazanmış. Hikayenin en acı tarafıysa Kevin Carter Somali'den dönünce bir süre bu çocuğu araştırmış fakat bulamamış. Orada gördüklerinden çok etkilenen Amerikalı gazeteci bir süre sonra derin deprosyana girmiş ve 3 ay sonra hayatına son vermiş.

11 Ekim 2009 Pazar

BİLARDON'UN TARİHİ

BİLARDO

Bilardonun başlangıç tarihi ile ilgili çok kesin bulgular bulunmamaktadır. Bu konudaki en eski tarih ve iddaa, ünlü filazof Anacharsis'in M.Ö. 400'de Yunanistan'da bilardoya benzer bir oyun gördüğünü söylemesidir.
M.S. II. yüzyılda İrlanda Kralı Catkıre MORE'in öldükten sonra prinçten yapılmış 55 top ile, aynı malzemeden yapılmış masa ve ıstakalar bırakmış olduğu yazılı kayıtlarda bulunmaktadır.
Ünlü İngiliz yazar Shakespare'nin, bir eserindeki Cleopatra'nın cariyesi Charmian'a "Hadi gel bilardo oynayalım" diye hitap etmesi, bu dönemde bilardonun bilinmekte olduğu anlamını çıkarmamızı sağlar.
Bazı yazarlar, Fransızca "Billie" (top) kelimesinin türevi olarak kabul ederek bilardonun menşeini bu ülke olarak kabul ederler.
Birçok yazar da İngiltere kökenli olduğunu ve yerde toplar ve sopalarla oynanan Pall-Maill adlı oyundan türediğini söyler.
Fransa Kralı 16.Lui zamanında saraylarda büyük ilgi görmeye başlayan bilardo sporu, oldukça ilginç bir gelişim süreci yaşamıştır.
Yerden masaya, ahşap zeminden mermere, kriket terzı sopalardan ıstakaya, çuhaya, lastik bantlara, kösele uca ve tebeşire kadar uzanan gelişmeleri, bu konularda yoğun ve bilimsel araştırmalar yapmış olan değerli ustamız Sn.Mehmet ARIKAN'ın kalemi ile sizlere aktarıyorum..
ISTAKA:18.yüzyıl sonlarına kadar bilardo golf sopalarına benzer bir tarafı geniş "çoban sopaları" ile oynanıyordu. Banta yapışık kalan toplara, bu geniş kısım ile vurmak çok zor olduğu için, asa adı da verilen çoban sopalarının ince ucu ile vurmayı, yani spot (nokta) vuruşu yapmayı öğrendi insanoğlu. İnce ucun kullanılması, istakanın bulunuşu anlamına da gelmektedir. 1777'de yazılan, En eski kaideler" adlı kitapta oyunculara, çoban sopası ya da ıstaka'dan birini seçebilme hakkı tanınmış olması, bu tarihi ıstakanın bulunduğu tarih olarak kabul etmemizi sağlar.
TEBEŞİR: Istakanın yada oyun çubuğunun sivri ucunu alçılı duvarlara vurarak, topa vururken kaymanın (çıtlama) önüne uzun süre geçilemedi. 1818 yılında bir bilardo ustası olan İngiliz John CARR, hap kutularının içini bildiğimiz yumuşak tebeşirle doldurup satmaya başladı. John CARR'a bu buluşu iyi bir bilardocu olan patronu John BARTLEY öğretmiştir.
KÖSELE-UÇ: Bir Fransız piyade subayı olan Monsieur MINGAUD siyasi bir suçtan dolayı hapise girdiğinde bilardo oynamasına izin veriliyordu. Istakanın ucundaki bir arızayı gidermeye çalışırken, ayakkabısının köselesini kullanmış ve bu uğraş ilk kösele ucun icadına yol açmıştır. Topa falso ve kleps hareketinin verilebilmesine yarayan bu icad için ise tarih 1825 olarak kabul edilmektedir.
BANT:İlk bilardo masalarında topların yere düşmesini engellemek amacıyla ahşap bir çerçeve bulunmakta idi. Aşırı ses dolayısı ile bu çerçevenin iç kısmına önce içi keçe ile doldurulmuş bez yastık kullanılmıştır. 1855 yılında ilk standart masanın mucidi İngiliz Thurston lastik bantı da ilk defa uygulayan insan olmuştur. Lastik bant yarattığı hem fiziki hem de geometrik yeni olgularla, insan beyninde yepyeni ufuklar açmıştır. Bu sebeple lastik bantın icadı, modern bilardonun doğuşu olarak tanımlanmaktadır.
TOPLAR:İlk önceleri tahta olan bilardo topları 16.yüzyıl ve sonrası fildişinden imal edilmekte idi. Ancak homojen bir yapı içermemesi, kolay deforme olabilmesi ve çok zor bulunabilmesi, ekonomik olmayışı gibi sebeplerle bu konuya çözüm arayan Amerikalı John Wesley HYATT, 1868 yılında ilk plastik topun mucidi olmuştur.
Günümüz teknolojisi ise bilardo toplarını Ohenol reçinesinin sıkıştırılması ile imal etmektedir.
Bilardo tarihinde ilk örgütlenmeler: 19.yüzyıl sonlarına doğru delikli bilardo tarihçesindegöreceğiniz gibi ilk örgütlenmeler, ilk kulüpler İngiltere ve Amerika kökenli. Ancak 3 toplu ya da deliksiz bilardodaki ilk kulüp 1891'de Stutgart'da kuruldu. 1901 yılında birçok kulüp yanyana gelerek Alman Amatör Bilardo Birliği'ni oluşturuyor.
Günümüzde DBU (Almanya Bilardo Federasyonu) adını alan bu kuruluş CEB (Avrupa Bilardo Konfederasyonu)' nun da temelini oluşturmuştur.
kaynak: http://www.turkiye-online.com/koralturk/bilardo/bilardotarihi.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder