Fotoğraf Afrika'daki açlığı çok net ve acı bir biçimde vurguluyor. Bu küçük afrikalı çocuk bir kilometre öteki Birleşmiş Milletler yardım kampına yürürken artık açlıktan bitap düşmüş. Daha da kötüsü arkasında onun ölmesini bekleyen bir akbaba var... Fotoğraf 1994 yılında Somali'de Amerikalı bir gazeteci olan Kevin Carter tarafından çekilmiş ve Kevin Carter bu fotoğraf ile "Pulitzer ödülünü" kazanmış. Hikayenin en acı tarafıysa Kevin Carter Somali'den dönünce bir süre bu çocuğu araştırmış fakat bulamamış. Orada gördüklerinden çok etkilenen Amerikalı gazeteci bir süre sonra derin deprosyana girmiş ve 3 ay sonra hayatına son vermiş.

12 Ekim 2009 Pazartesi

TENİS'İN TARİHİ

TENİS'İN KISA TARİHİ
Tenisin ilk olarak nerede başladığı tam olarak bilinmemekle beraber, binlerce yıl önce eski Mısır, Yunan ve Perslilerde tenise benzer bir oyunun olduğundan söz edilmektedir.
Fakat, 12. yüzyılda zengin İngiliz ve Fransız asilzadeleri betondan yapılma dört duvar içinde ve üstü bir fileyle kapalı sahalarda, Kort veya Kraliyet Tenisi adı verilen bir sporu yapmaya başlamışlardır.
İlk zamanlarda tenis çıplak ellerle oynanmış, sonra eldivenler kullanılarak oynanmış ve en sonunda da, günümüzün raketlerini andıran araçlar kullanılmıştır.
1873 yılında İngiliz bir subay olan binbaşı Walter Clopton Wingfield ilk çim tenisini icat etmiştir. Oyunun patentini aldıktan sonra, İngiltere ve diğer ülkelere tenis fileleri ve toplarını satmaya başlamıştır. Bu tarihten sonra, tenis hızla yayılmaya ve popüler olmaya başlamış ve 1875 yılında, İngiltere'de Marlylebone Kriket Kulübü tarafından ilk tenis kuralları belirlenip yayımlanmıştır.
Yine bir İngiliz subayı tarafından, Bermuda Adası'na tenis topları ve raketleri götürülmüş, Mary Ewing Outerbridge bu oyunu ilk kez burada görmüş ve tenis topları, file ve raketler satın alarak Staten Adası'nda bulunan evine, New York'a getirmiş. Böylece tenis sporu Amerika'da da tanınmaya ve yayılmaya başlamıştır.
1881 yılında Amerikan Çim Tenis Federasyonu kurulmuştur. Yine aynı yıl içinde ilk Amerikan Erkekler Şampiyonası Newport, Rhode Adası'nda düzenlenmiştir. Yine ilk Amerikan bayanlar şampiyonası ise, 1887 yılında Philadelphia' da düzenlenmiştir.
1913 yılında Uluslararası Çim Tenis federasyonu (ILTF) resmi olmadan kurulmuş ve 1923 yılında, tenis oyun kuralları ILTF tarafından belirlenmiş ve federasyon resmi statüsüne kavuşmuş.
1977 yılında ise, "Çim" ibaresi kaldırılarak, adı Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF) olmuştur.
Tenis o tarihlerden günümüze kadar, bütün dünyaya yavaş yavaş yayılmış ve popüler bir spor dalı haline gelmiştir.
TENİSİN TÜRKİYEDE KISA TARİHÇESİ.
Bu sporun ne zaman ve kim vasıtası ile ülkemize girdiği tam olarak bilinmemekle birlikte, ülkemizde görev yapan Avrupalı elçilik görevlilerince ülkemize geldiği ve sonra ülkemizde rağbet görerek yayıldığı varsayılmaktadır.
Tenis federasyonumuz, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1923 yılında kurulmuş ve ilk başkanlığını Server Bey yapmıştır.
1926 yılında ilk müsabaka organizasyonu gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu ilk şampiyonada teklerde Suat SUBAY, çiftlerde Suat SUBAY - Sedat EROĞLU ikilisi birinci olmuştur.
İlk kez uluslararası katıldığımız müsabaka ise Atina'daki Balkan Şampiyonasıdır. Bu müsabakalarda Sedat EROĞLU - Vahran ŞİRİNYAN çifti ülkemize ilk uluslararası birincilik derecesini getirmiştir.
Nazmi BARİ 1951-1965 yılları arasında uzun bir süre tek erkeklerde birinciliği elinde tutmuş ve kırılması güç bir rekora imza atmıştır. Bu sayede dünya Türk tenisçileri ile tanışmıştır. Nazmi BARİ ülkemize bir çok uluslararası başarı kazandırmış nadir tenisçilerdendir. Türkiye ilk olarak takım müsabakalarının yapıldığı DAVİS kupasına ise, 1959 yılında katılmıştır.
Tenisin ülkemizdeki son durumuna bakıldığında, hem tesis hem de bu sporu amatör veya profesyonel seviyede yapanların istenilen düzeyde ve sayıda olmadığı görülmektedir.
TENİS OYUNUNUN TEMEL KURALLARI.
Tenis; kadın, erkek, çocuk, yaşlı, özürlü herkese hitap edebilen, hem açık hem de kapalı alanlarda oynanabilen nadir spor dallarından biridir. Herkesin kendi fiziksel yapısı ve yetenekleri dahilinde oynayabileceği, hız, çeviklik, koordinasyon, dayanıklılık gerektiren ve kazandıran bir spor dalıdır.
Tenis, tekler ve çiftler olarak gruplandırılır. Teklerde karşılıklı birer oyuncu, çiftlerde eşli karşılıklı ikişer oyuncu olmak şartı ile oynanır. Oyun sahası 23.77 m boyu, tekler için 8.23 m, çiftler için 10.97 m eninde dikdörtgen şeklinde; çim, beton, asfalt, halı, sentetik, antuka, toprak gibi zeminlerden oluşan bir alandır. Saha 91.4 cm yüksekliğinde ve 6.40 m uzunluğunda bir fileyle ortadan ikiye ayrılmıştır.Temel oyun kuralları hem erkekler hem de bayanlar için aynıdır.
Oyunun temel mantığı, topu raket kullanarak, çizgilerle sınırlanmış alan içine bir defa sekerek veya hiç yere değmeden rakip sahanın çizgilerle belirlenmiş alana rakibinin karşılayamayacağı şekilde atabilmektir. Servise kiminle başlanacağı para atışı veya raket çevirme yöntemiyle belirlenir. Oyun, ilk servis atma hakkını kazanan oyuncunun, kendi yarı sahası dip çizgisi (baseline) arkasının sağından, rakip sahanın çaprazındaki sağ servis alanına servis atması ile başlar. Servis karşılayan topun yere bir kez çarpıp sektikten sonra karşı alana topu vurabilir. Başarısız servis atışlarına "hata" (Fault) denir. Her puan için iki servis atma hakkı vardır. Servis atışı fileye çarpıp, servis sahası içine düşmüşse buna "let" denir. Fakat bu hata (fault) değildir; servis tekrar edilir. Servisin let durumunda bir sınırlama yoktur. İkinci servis atışında da hata yapılırsa, ikinci hata (Double Fault) olur ve sayıyı rakip oyuncu alır. Servis atışı sırasında topa vurana kadar, oyun alanı çizgileri ihlal edilirse, buna ayak hatası (Foot Fault) denir. Ayak hatası yapıldığında, bu bir hata olarak kabul edilir ve ikinci servis hakkı kullanılmak zorunda kalınır. Hatanın tekrarı durumunda sayı rakip oyuncunun olur. Ayrıca;
Topu filenin üzerinde rakip sahaya atamazsanız
Topu rakip sahanın sınırları dışına vurursanız
Topa yerde bir defa sektikten sonra vuramazsanız
Top raketinize birden fazla değerse, puan kaybedersiniz.
Sayı alındıktan sonra, servis atan bu sefer kendi sahasının dip çizgisi arkasının solundan, yine rakip sahanın çaprazındaki sol servis alanına servis atar, bu sayı kazanıldıkça bir sağdan bir soldan oyun bitene kadar devam eder. Sonraki oyunda, servis atma hakkı diğer oyuncuya geçer. Toplamları tek sayı olan oyunlarda saha değişimi yapılır. Servis karşılama dışında, top yerde sekmeden de vurularak karşı alana atılabilir. Topun oyun çizgileri üzerine çarpması durumunda oyun devam eder. Topun çizgilerle sınırlanan alanın dışına atılmasına ise "out" denir.
Bir set 6 oyundan oluşur. Teniste, özel turnuvalar hariç, erkekler beş set, bayanlar 3 set oynar. Bir oyunda puanlar; Love (0) -15 - 30 - 40 ve Oyun şeklindedir. İlk sayıyı alan 15, ikinci sayıyı alan 30, üçüncü sayıyı alan 40 olarak sayılır. 40-40 (Deuce) durumunda, oyun berabere olur ve bundan sonraki ilk sayıyı alan avantaj (Advantage) kazanır. Bu durumda oyun, oyunculardan biri diğerine iki puan üstünlük kurana kadar devam eder.
Çiftlerde de puanlama, oyun ve set kuralları aynıdır. Servis atma sırası, servisi atma hakkı kazanan çiftlerin aralarında anlaşması ile belli olur. İlk oyun bittikten sonra, servis rakip çifte geçer. Üçüncü oyunda, servisi ilk kullanan çifte sıra geldiğinde, servis atmayan oyuncu servis kullanır ve bu dönüşümlü olarak servis sırası bu şekilde devam eder.
Çiftlerde servis karşılama sırası, her setin başında kararlaştırılır. Eşler her oyun esnasında dönüşümlü olarak servisi karşılar.
Tie-Break Kuralı:
Oyunlarda 6-6 lık bir durum olduğunda, setin galibini belirleyecek bir oyun oynanır ve buna "Tie-Break" uygulaması denir. Tie-Break oyununda sayılar 1-2-3-4-5-6-7 olarak sayılır. İlk 7 sayısına ulaşan veya iki sayı üstünlüğü alan oyunu alır. Aksi halde iki sayı farka kadar oyun devam eder. Set 7/6 (7/5) olarak kaydedilir. Bunun anlamı, set 7/6 ve son oyun tie-breakte 7/5 kazanıldı demektir. Tie-Break oyununda normal servis sırası gelen oyuncu sağdan bir servis atar. Sayıdan sonra servis sırası karşıdaki oyuncuya geçer. Karşıdaki oyuncu da soldan ve sağdan olmak üzere iki servis atar ve servis sırası gelen, ikişer servis kullanmak kaydıyla oyun sonuna kadar devam eder. Toplamı 6 olan sayıda saha değişimi yapılır. Tie-Break kuralı hem teklerde hem de çiftlerde aynıdır.
Raket Seçimi
Raket seçimi, tenis oyununu çabuk, etkili ve doğru öğrenmenin temelini oluşturur. İlk raket almaya karar verdiğinizde, kesinlikle ucuz, adi raketler almamalısınız. Eğer böyle yaparsanız, hem tenis temel vuruşlarını öğrenmede ve etkili vurmada zorluklarla karşılaşır hem de ileriki safhalarda raketinizi değiştirmek zorunda kalabilirsiniz. Size uygun kaliteli bir raket alıp, uzun süre kullanmak, vuruşlarınızın kötü ve verimsiz olmasını önleyecek ve tenis oynamaktan zevk almanıza yardımcı olacaktır. Öyleyse kendinize en uygun tenis raketini seçmede; elinize uygun olmasına ve kaliteli bir raket olmasına özen göstermeliyiz.
Ele Uygun Raket Nasıl Seçilir?
Bir raketi elinize aldığınızda L4 veya 4.½ gibi değerler görürüsünüz; bunlar, o raketin sapının inch değerinden çevresinin ölçüsünü ifade etmektedir. Eğer raketinizde L0-L1-L2-L3-L4-L5 gibi ibareler varsa, o da raketin hafif dizayn (Light Weight) edildiğinin ifadesidir. L4 gibi değerlerde, hafif dizayn dört inçlik raket demektir. Raket sapı ölçüleri inç ve santimetre bazından değerleri ve karşılıkları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Hafif Raket Sap Ölçüsü
Raket Sap Ölçüsü
İnç
Santimetre
L0
0
4"
10.16 cm
L1
1
4 1/8"
10.4775 cm
L2
2
4 1/4"
10.795 cm
L3
3
4 3/8"
11.1125 cm
L4
4
4 1/2"
11.43 cm
L5
5
4 5/8"
11.7475 cm
Doğru Raket Sapı (Grip) Ölçüsünü Bulma Yöntemi.
Raketi kullanacağınız elin yüzük parmağından avuç içi ortasına kadar olan uzaklığı cetvelle ölçün. Bu değer sizin kesinlikle en uygun raket sap ölçünüzün karşılığıdır. Çıkan değeri yukarıdaki tabloyla karşılaştırarak, elinize en uygun raketi alabilirsiniz.
Size kalın gelebilecek bir raketle oyun oynamaya kalktığınızda, rakete hakim olabilmek için çok çaba harcamanız gerekecektir. Yanlış seçilmiş bir raket parmaklarınızın çabuk yorulmasına neden olabileceği gibi başarılı vuruşlar yapmanızı da engelleyecektir. Yine elinizin ölçüsüne küçük gelebilecek bir raketle oynamaya kalkışmanız, rakete hakim olmakta zorlanmanıza ve raketin dönmesini engellemek için elinizi sıkmanıza neden olacaktır. Bu elinizin ve parmaklarınızın yorulmasını arttıracak, bununla birlikte iyi vuruşlar yapmanızı engelleyecektir. Doğru raket seçimi, iyi öğrenme ve iyi bir oyun için şarttır. (alıntı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder