Fotoğraf Afrika'daki açlığı çok net ve acı bir biçimde vurguluyor. Bu küçük afrikalı çocuk bir kilometre öteki Birleşmiş Milletler yardım kampına yürürken artık açlıktan bitap düşmüş. Daha da kötüsü arkasında onun ölmesini bekleyen bir akbaba var... Fotoğraf 1994 yılında Somali'de Amerikalı bir gazeteci olan Kevin Carter tarafından çekilmiş ve Kevin Carter bu fotoğraf ile "Pulitzer ödülünü" kazanmış. Hikayenin en acı tarafıysa Kevin Carter Somali'den dönünce bir süre bu çocuğu araştırmış fakat bulamamış. Orada gördüklerinden çok etkilenen Amerikalı gazeteci bir süre sonra derin deprosyana girmiş ve 3 ay sonra hayatına son vermiş.

24 Ekim 2009 Cumartesi

SAVAŞ SİLAHLARI

SAVAŞ SİLAHLARI

1 - Giriş

2 - Silahın Tanımı

3 - Silahın Tarihçesi

4- Silahların Genel Sınıflandırılması

1. G İ R İ Ş:

İnsanlar hayatlarını sürdürebilmek için yaradılıştan çıkar­larını korumak eğilimindedirler. Önceleri üstünlüklerini kişisel güç­leri ile sağlayan insanlar, sonraları zeka, beceri ve yeteneklerini de kullanarak savaş araç ve gereçlerini yapmışlardır. Dünyanın geleceği bu araç ve gereçlerin devamlı evrimine paralel olarak varolacaktır. İnsanlar varoldukça harp silah, araç ve gereçleri de ortadan kalkmayacaktır.

Silahların her türlü evrimi, Dünya devletlerini silahlanma yarışına götürmüştür. Bunun neticesinde de savaşlar olmuştur.

Elde mevcut tarihi bilgilere göre insanlar M.Ö.3600 yılın­dan bu yana 14361 defa savaşmışlardır. “NORVEÇ İLİMLER AKADEMİSİ”nin belirttiğine göre bu savaşlarda 3 milyar 640 milyon insan ölmüştür. Bu savaşlardaki maddi zarar ise Ekvator üzerinde (40.076 km.) 10 met­re yüksekliğinde 156 metre genişlikte altın madeninden yapılacak bir duvarın maddi değerine eşittir. Yine aynı akademi incelemeleri M.Ö. 3600 yılından beri yalnız 292 yılının Dünya’ da sulh ve sükun içinde geçtiğini meydana çıkarmıştır. M.Ö.650 yılından beri milletler 1650 defa silahlanma yarışı yapmışlar ve ancak bunların 16’ sı savaşsız so­na ermiştir.

20 nci yüzyılın başından bu yana silahlanma yarışı öylesine hızlandı ki, dünya devletleri bütçelerinin büyük bir kısmını savunma ve silahlanma giderlerine ayırmaya başladılar.

STOCKHOİM’deki barış araştırmaları enstitüsü ise bugün bütün dünyada savunma ve silahlanma giderleri olarak bir dakika için­de 130 milyon lira harcandığını hesaplamıştır. Amerika’nın 1987 yı­lına kadar silahlanma bütçesine ayırdığı para 1,5 trilyon dolar. Sovyetler Birliği’nde ise silahlanma bütçesine ne kadar para ayırdığı bilinmemekle beraber savunma ve silahlanma bütçesini iki katına çıkar­dıklarını açıklamışlardır. Gerçi süper güçlerin ellerinde bulunan füzeler, atom başlıkları, atom denizaltıları, asker adedi, tank ve toplar konusunda gerçeği tam olarak yansıtan kesin sayılar taraflarca son derece gizli tutuluyor. Ama yapılan tahminler bu miktarları yakla­şık ortaya koyabilecek gibi.

Nükleer denge hesaplarına göre, halen bütün dünyada yakla­şık 50 bin atom başlığı var. Bunlar arasında Amerika’ya ait olanlar 33 bin kadar, Sovyetlerin ise 15 bin civarında, geri kalanda Fransa, İngiltere ve Çin arasında paylaşılıyor.

Atom başlıklarının bir kez kullanıldıklarında dünya yüzünü ne hale getireceklerini göstermek için bir örnek yardımcı olacaktır. Tek bir denizaltıdan fırlatılacak nükleer başlıkların gücü İI.Dünya Savaşı’nda kullanılan toplam bomba ve silahların tahrip gücüne eşittir.

İşte dünyamızın bir barut fıçısı haline geldiği bir ortamda “CENEVRE”de Stratejik Silahların Sınırlandırılması görüşmeleri başlı­yor. Bu görüşmelerin ilki 1972 yılında yapılmış ve “SALT-I” adıyla tarihe geçen bir anlaşma imzalanmıştı. 1979 yılında Sovyetler Birli­ği ile Amerika arasında imzalanan “SALT-IIkrd” anlaşması ise, bu sırada Sovyetler’ in Afganistan’ı işgali üzerine Amerikan Kongresi’nce onaylanmamıştı. Anlaşmanın yürürlüğe girmemesi, tarafların son. hızla silah güçlerini artırıcı bir çaba sürdürmelerine olanak tanımıştı.

Sayıları giderek çoğalan atom ve hidrojen bombalarının yanı sıra Amerika’nın yapımını durdurduğu NÖTRON silahlarının yapımına geçiliyor. Süper devletler arasında nükleer dengenin oluşumu, kimyasal ve biyolojik silahların önemini artırmış bu nedenle de yapımlarına hız verilmiştir.

Bugün ki bölgesel savaşlar bunu ispat etmiştir.

Çağdaş teknolojinin ortaya koyduğu bu silahlara rağmen, kla­sik silahlarda ihmal edilmemiş, günümüzde alabildiğine geliştirilmekte ve yapımları için yeni yeni yatırımlar yapılmaktadır. Bu nedenle klasik silahlar gelecekteki bir savaşta yine ağırlık taşıyacaktır.

1. SİLAHIN TANIMI:

SİLAH: Çeşitli mesafe ve şekillerde kullanılarak canlı ve cansız hedefleri imha veya tahrip ederek muharebe dışı bırakan, per­sonel ve araçları düşmanın etkilerinden koruyan malzemeye denir. Di­ğer bir ifadeyle; saldırı ya da savunma amacıyla kullanılan araç ya da sistemlerdir.

ARAÇ: Personel ve insanların taşınması ile kullanılmasını sağlayan malzemeye denir.

3. SİLAHIN TARİHÇESİ:

Silahların çok eski bir tarihi vardır. En ilkel topluluklardan en gelişmiş olanlarına kadar her devirde, her millet silah kullan­mak ihtiyacını duymuştur.

Tarih kitapları incelendiğinde görülür ki; ilk insanların meydana gelmesiyle taarruz ve savunma silahları olan taş ve Sopa ilk ve ilksel silah olarak kullanılmaya başlanmıştır. Mızrak, kılıç, ok, yayın icadı ise demirin bulunması ile kendisini pek açık olarak gös­termiştir. Orta Çağların savaş silahları olmuştur. Mancınık, gülle ve benzeri silahlarda bu devrede bol olarak kullanılmıştır. Bu devrin en karakteristik özelliği silahların kullanılmasında insan kuvvet ve kudretinin mühim rol oynamasıdır.

Barutun icadından sonra ateşli silahlar ortaya çıkmış, ta­banca, tüfek ve top gibi silahlar kullanılmaya haşlanılmıştır. Ateşli silahların kullanılması Orta Asya’da başlar. 1232 de Pekin şehrinin savunmasında alevli oklar kullanılmıştır. İstanbul’un Fethi’nde kulla­nılan toplarla ateşli silahların en güzel örnekleri verilmiştir. Daha sonra seri ateşli ve muhtelif cins ve çaplı toplar ile makineli tüfek­ler icad edilerek savaşlarda kullanılmıştır.

XIX ncü yüzyılda ilim ve teknikteki gelişmelere paralel ola­rak savaş silah ve araçlarında da gelişmeler olmuştur.

Yeni topların yanında tanklar ve uçakların savaş alanında kullanılması, mikroplar ile gazlardan bir silah olarak faydalanılması I.Dünya Savaşı’nın en önemli özelliklerindendir.

II. Dünya Savaşı’nda ise savaş silah ve araçlarında büyük bir gelişmenin olduğu görülür. Bu savaşın devamınca, hava kuvvetle­ri, füzeler, zırhlı ve motorlu birlikler, hava indirme birlikleri tekniğin sağladığı imkanlar nispetinde başarı ile kullanılmıştır. Bu savaşta atom bombasının kullanılması yeni bir çağın başlamasına ne­den olmuştur.

İnsanlar arasındaki mücadelenin bitmesi düşünülemez. Bu ne­denle gelecekte de savaş silah ve araçlarındaki gelişmelerin devam edeceği ve sayısız modern silah sistemlerinin ortaya çıkacağı şüphesizdir.

4. SİLAHLARIN GENEL SINIFLANDIRILMASI:
Bugün ki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak silahları aşa­ğıdaki şekilde sınıflandırabiliriz.

a. KLASİK VE MODERN SİLAHLAR
Klasik silahlar; yakın ve sınırlı mesafeler içinde kalan silahlardır. Bunlar Tüfek, top, bomba, roket ve füzeler vb. silahlardır.

Modern silahlar; Yakından başlayarak uzak mesafelere kadar gönderilme kabiliyetine sahip, geniş alanları etkileyen silahlardır. Bunlar Biyolojik, Kimyasal ve Nükleer silahlardır.

b. BİYOLOJİK SİLAHLAR
Mikropların ve bunların toksinlerinden istifade edilerek geliştirilen silahlardır.

c. KİMYASAL SİLAHLAR
Kimyasal maddelerin türlü şekilde zararlı özelliklerinden faydalanarak yapılan silahlardır.

d. NÜKLEER SİLAHLAR
Bir atomun parçalanması ya da iki atomun birleşmesi halin­de açığa çıkan enerjiden istifade edilerek nükleer silahlar yapılmış­tır.

Atomların parçalanması sırasında meydana gelen enerjiden faydalanarak “Atom Bombası” geliştirilmiştir.

Atomların birleşmesi halinde açığa çıkan enerjiden faydalanarak da “Termonükleer Silahlar” yapılmıştır. (Hidrojen bombası gibi)

e. METEOROLOJİK SİLAHLAR
İklim, olanaklarından yararlanarak bulunmuştur. Mevsimleri tersine çevirmek, tabiatın gidişini bozmak, ürünleri, hayvanları mahvetmek meteorolojik silahların esasını meydana getirir. Silah olarak henüz kullanılmamış bulunmakla beraber, bir savaşta denenmesi kuvvetle muhtemeldir.

f. ELEKTRONİK VE KOZMİK SİLAHLAR
Ses, titreşim ve ışından yararlanarak geliştirilmiş olan silahlardır. II.Dünya Savaşı’nda bulunmuş olmakla beraber gelişmelerin son yıllarda tamamlamıştır. (Nötron bombası gibi.)

g. PSİKOLOJİK SİLAHLAR
İnsan moralini hedef tutan çalışmaların bütünüdür. Kökü eskilere kadar dayanmaktadır. Üzerinde bir silah olarak en çok durulduğu I. ve II. Dünya Savaşları olmuştur. Günümüzde de daha da geliştirilerek barışta ve savaşta kullanılan bir silah olmuştur.

5. SİLAHLARIN OLASI HEDEFLERİ:
a. KAMU TESİSLERİ,
b. DEPOLAR,
c. SANAYİ TESİSLERİ,
d. YERLEŞİM ALANLARI,
e. ASKERİ HEDEFLER.
dir.(alıntı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder